Hayatın kolayca çözülebilen bir denklemi olsa ne güzel olurdu. Keşke bilebilseydik kaç artı kaç eşittir arkadaşlık, aşk, mutlu evlilik, dostluk, keyif, huzur, mutluluk. Ne kadar kolaylaşırdı işimiz…
Sonra bir de, bu denklemi bireyselleştirmemizi sağlayan bir sistem olsaydı. Herkesin kişisel özelliklerini bilgisayara girip, birbirleriyle denkleştirseydi insanları. Böylece hiç o ilk aşamaları kat etmeden, sınama yanılma yoluna başvurmadan, rahatça toplayabilirdik insanları etrafımıza.
Ne zor güvenmek… İnsan kendine bile güvenemezken, diğer insanlara nasıl güvenecek? Ve malesef insanlar bunu değiştirmek adına hiç bir adım atmıyorlar. Etrafımızda her gün dolandırılan, aldatılan, hiçe sayılan onca insan varken, nasıl bırakacağız kendimizi bir başkasının kollarına?
İşte yalnızlık da buradan çıkıyor zaten. Güvenmediğinden soyutluyor insan kendini, zamanla eliyor etrafındakileri ve yenilerini sokamıyor küçük, değerli dünyasına. Sonunda bir bakıyor, yapayalnız kalakalmış o küçük dünyanın orta yerinde.
İnsanın ruhsal anlamda sağlıklı olabilmesi için, en azından, güvenebildiği bir kişinin bulunması gerekiyor hayatında. Hani yanında kendimiz gibi olabildiğimiz, kendimizi hiçbir kısıtlama altında bırakmadığımız insanlar vardır ya… İşte onlardan mutlaka bir adet edinmemiz gerekiyor. Aksi halde, insan gerçekten çok zorlanıyor hayatla baş ederken…
Benden söylemesi…